SGK Teşvikleri Hakkında SSS

6111 Ödemeleri nasıl yapılır?

5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır.

6111 Prim payı teşviğinden yararlanma yaş sınırı kaçtır?

Genel olarak 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınlar yararlanabilir. 29 yaşından büyük erkeklerin ise MYK belgesi olması veya Mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi veya Türkiye İş Kurumunca düzenlenen iş gücü yetiştirme kursunu bitirmesi veya Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsiz olması gerekmektedir.

6111 Prim Teşviği hesaplaması nasıl yapılır?

4447 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesi kapsamına giren bir sigortalı için öncelikle 5510 sayılı Kanun’un 81/I-ı bendinde öngörülen beş puanlık prim desteğinden yararlanılacak, ardından 4447 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesinde öngörülen destekten yararlanılacaktır. Önemli bir husus ise, 4447 sayılı Kanun’un geçici 10. madde hükmünden yararlanılması sırasında, 5510 sayılı Kanun’da öngörülen destekten yararlanılan 5 puanlık kısım düşülecek, kalan işveren hissesi üzerinden tahakkuk eden primlerden dolayı ilave istihdam teşvikinden yararlanılacaktır.

6111 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde, gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisinde artırımdan yararlanmak mümkün mü?

4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde öngörülen destekten yararlanmış olan işverenlerce, gerek Hazine tarafından, gerekse İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmış olan prim tutarları, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmayacaktır.

6111 Sayılı Kanun Nedir?

Kadınların ve gençlerin işgücüne katılımını ve istihdamını artırmak, yeni istihdam yaratılmasını teşvik etmek, mesleki ve teknik eğitimi özendirmek, kalite ve etkinliğini artırmak amacıyla prim teşviki 13.02.2011 tarihinde kabul edilen 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 74.maddesi ile 4447 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10. Maddede yer alan düzenlemedir.

6111 Sayılı kanundan yararlanma şartları nelerdir?

31/12/2020 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, 4447 Geçici 10.maddesinin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla yararlanılabilir.

6111 Sayılı teşviğin diğer teşviklerden farkı nedir?

Kadınların ve gençlerin işgücüne katılımını ve istihdamını artırmak, yeni istihdam yaratılmasını teşvik etmek ve çalışanların vasıflarını yükselterek işsizlik riskini azaltmak, mesleki ve teknik eğitimi özendirmek, kalite ve etkinliğini artırmak amacıyla çıkarılan bir teşviktir.

6111 Sayılı teşvik süresi ne kadar uzatıldı?

28 Aralık 2015 tarihli ve 29576 sayılı resmi gazete de yayınlanan “4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Geçici 10. Maddesinin Uygulanma Süresinin Uzatılmasına İlişkin Karar” ile 5 yıl uzatılarak 31/12/2020 tarihine kadar işe alınan personeller için geçerli hale gelmiştir.

6111 Sayılı Teşvikten Nasıl Yararlanılır?

Söz konusu, sigorta primi işveren hissesi teşvikine ilişkin başvuru işlemleri e-Bildirge ana menüde bulunan “4447/Geç.10.md. Sigortalı Giriş” seçeneği vasıtasıyla yapılabilecek olup, başvuru işlemleri neticesinde işverenler aylık prim ve hizmet belgelerini 06111 sayılı Kanun numarasını seçerek gönderebileceklerdir.

6111 Sayılı teşvikten yanlış yararlanma sonucu ortaya çıkabilecek sonuçlar nelerdir?

Kapsama giren sigortalıları, ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırmadıkları halde anılan maddede öngörülen destekten yersiz yararlanan işverenlerin listesi sistemden alınarak, daha önce Hazineden ve İşsizlik Sigortası Fonundan yersiz olarak karşılanmış prim tutarları işverenlerden tahsil edilecektir.

6111 Teşvik düzenlemesi kimleri kapsamaktadır?

a) 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınlardan; 1) Mesleki yeterlik belgesi sahipleri için 48 ay süreyle, 2) Mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi veya Türkiye İş Kurumunca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarını bitirenler için 36 ay süreyle, 3) (1) ve (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve niteliklere sahip olmayanlar için 24 ay süreyle, b) 29 yaşından büyük erkeklerden (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan belge ve niteliklere sahip olanlar için 24 ay süreyle, c) (a) ve (b) bentleri kapsamına girenlerin Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde ilave olarak 6 ay süreyle, ç) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmakta iken, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra mesleki yeterlik belgesi alanlar veya mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi bitirenler için 12 ay süreyle, d) 18 yaşından büyüklerden bu fıkranın (a), (b) ve (ç) bentlerine girmeyenlerin Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde 6 ay süreyle uygulanır.

6111 teşvikinden yersiz yararlandığım sigortalılar için iptal / ek bildirge verdiğim takdirde idari para cezasına maruz kalır mıyım?

Yalnızca Hazineden ve İşsizlik Sigortası Fonundan yersiz olarak karşılanmış prim tutarları işverenlerden tahsil edilecektir.

Birden fazla teşvikten yararlanmak mümkün müdür?

İhale konusu işler dışında kalan işyerleri için, hem beş puanlık prim indiriminden ve hem de 4447 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesinde öngörülen teşvikten aynı dönemde yararlanma imkanı getirilmiştir.

Prim ve ceza borcu bulunan işyerlerinin teşvik hükümleri karşısındaki durumu nedir?

Yasal ödeme süresi geçmiş prim ve idari para cezası borcu bulunan işverenler teşvikten yararlanamayacaklardır.

Teşvik hükümleri hangi işyerleri ve hangi çalışanlar hakkında uygulanmaktadır?

4447 Geçici 10.maddesinin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve işyerinin yasal ödeme süresi geçmiş prim ve idari para cezası borcunun bulunmaması gerekmektedir.

İstihdama Dönüş Prim Desteği

Bu destek kapsamında bildirilen bir sigortalı için aynı ayda diğer prim teşviklerinden yararlanılır mı?

İstihdama Dönüş Prim Desteği’nden yararlanılan ayda, aynı sigortalı için 5510 sayılı Kanun ve diğer kanunlarda yer alan prim teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanılamayacaktır.

Bu destekten alt işverenler de yararlanabilir mi?

Destek kapsamına giren sigortalıları çalıştıran alt işverenler de prim desteğinden yararlanılabilecektir.

Destek süresi bittikten sonra işveren destekten yararlanılanları istihdam etmek zorunda mıdır?

İşveren, destekten yararlanılan sigortalılarının yarısından her birini, destek uygulama süresinin sona ermesinden itibaren, destek kapsamına girenlerin destekten yararlandığı ortalama süre kadar fiilen çalıştırmakla yükümlüdür.

Destekten yararlanan bir iş yeri, farklı bir sosyal güvenlik merkezi alanına giren başka bir adrese nakli halinde destekten yararlanmaya devam eder mi?

Prim desteğinden yararlanan iş yerinin, farklı bir sosyal güvenlik merkezi görev alanına giren başka bir adrese nakli halinde, destek süresi aşılmamak kaydıyla işveren kalan süreler için destekten yararlanmaya devam eder.

İş sözleşmesi “29- İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih” kodu ile sona eren bir sigortalıdan dolayı bu destekten yararlanılır mı?

İş veya hizmet sözleşmesinin 29 kodu ile sona ermesi halinde bu sigortalı için destekten yararlanılamayacaktır. Bunun dışında kalan tüm işten ayrılış kodları ile iş veya hizmet sözleşmesinin feshi halinde ilgili kanunda aranılan diğer şartlar sağlanmak kaydıyla destekten yararlanılabilecektir.

İşveren yabancı sigortalılardan dolayı bu destekten yararlanır mı?

Destekten başvuru tarihi itibarıyla sadece Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası olan sigortalılardan dolayı yararlanılabilecektir. Sigortalının özel sektör iş yeri işverenine başvurduğu tarih itibarıyla yabancı kimlik numarasının olmaması gerekmektedir.

Prim desteği için işveren tarafından başvuru nasıl yapılır?

İşverenin destekten yararlanabilmesi için destek kapsamına giren sigortalısını;
www.sgk.gov.tr adresinden giriş yaparak; “e-SGK/İşveren/İşveren Sistemi/Teşvikten Faydalanılacak Sigortalı Tanımlama” ekranlarında yer alan “4447 Sayılı Kanun Geçici 27. Madde – İstihdama Dönüş Desteği” menüsü vasıtasıyla tanımlaması gerekmektedir.
İşverenlerin sosyal güvenlik il/merkez müdürlüklerine ayrıca başvurmasına gerek bulunmamaktadır.

Prim desteği tutarı ne kadar?

Prim desteği tutarı; kapsama giren ve Kuruma bildirilen sigortalının prim ödeme sayısının 44,15 Türk lirası ile çarpımı sonucu bulunan tutar kadardır.
Sigortalı için 30 gün üzerinden bildirim yapıldığı varsayıldığında; işveren aylık 30 x 44,15 = 1.324,50 TL prim desteğinden yararlanabilecektir.

Prim desteğinden kimler yararlanabilecek?

İstihdama Dönüş Prim Desteği’nden ihale konusu iş üstlenen iş yerleri hariç, özel sektör işverenlerine ait iş yerlerinde çalışan sigortalılardan dolayı yararlanılabilecektir.

Prim desteğinden yararlanma süresi nedir?

İşverenler, prim desteğinden 1 Aralık 2020 tarihinden itibaren İş Kanununda yer alan fesih yapılamayacak sürenin sonuna kadar her ay yararlanabilecektir.

Sigortalı en son çalıştığı iş yeri işverenine başvurusunu hangi şekilde yapabilir?

Sigortalı, iş veya hizmet sözleşmelerinin sona erdiği ya da halihazırda çalışmakta oldukları en son özel sektör iş yeri işverenine başvurusunu 1 Aralık 2020 ile 31 Aralık 2020 tarihleri arasında yazılı veya sözlü yapılabilecektir.
Bu nitelikteki sigortalıların, sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine başvurmasına ve herhangi bir belge ibraz etmelerine gerek bulunmamaktadır.

İş Kanunu Hakkında SSS

10 ay önce evlenen kadın işçi işten ayılmak zorundaysa, kıdem tazminatı alabilir mi?

10 ay önce evlenen kadın işçi işten ayılmak zorundaysa, kıdem tazminatı alabilir. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’ncü maddesinde kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesini kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilmektedir.

10.000 TL. net ücret alan bir çalışanın, kıdem tazminatına esas ücreti ne kadardır?

Kıdem tazminatı hesaplanırken, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemeyeceği belirtildiğinden, dönem kıdem tazminatı tavanı miktarı dikkate alınacaktır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 24’ncü maddesi uyarınca iş sözleşmesi feshedilirse kıdem tazminatına hak kazanılır mı?

Kıdem tazminatına hak kazanılır. Çünkü, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’ncü maddesinde işçi tarafından bu Kanunun 16’ncı ( 4857/24’ncü madde) maddesi uyarınca feshedilirse işçiye kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmektedir.

5510 sayılı Kanunda öngörülen yaşlılık aylığı almak için yaş dışındaki sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlayarak kendi isteğiyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır mı?

5510 sayılı Kanunda öngörülen yaşlılık aylığı almak için yaş dışındaki sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlayarak kendi isteğiyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Çünkü, 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesinde yaşlılık aylığı almak için yaş dışındaki sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlayarak kendi isteğiyle işten ayrılanlara kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmiştir.

Bir yıl ( 1 ) iki ( 2 ) ay önce evlenen kadın işçi, işten ayrılırsa kıdem tazminatı alabilir mi?

Bir yıl (1) iki (2) ay önce evlenen kadın işçi, işten ayrılırsa kıdem tazminatı alamaz. Çünkü 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesinde kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesini kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilmektedir.

Bir yıllık çalışma süresi dolmamış bir işçinin yıllık ücretli izin hakkı var mıdır?

Yıllık ücretli izin uygulamalarına ilişkin esaslar, 4857 sayılı İş Kanunu 53/61. maddeleri ve uygulamanın detaylarını açıklayan yönetmelik ile belirlenmektedir. Yasal düzenlemeler açısından; aynı işverene bağlı çalışma süresi deneme süresi de içinde olmak üzere en az 1 yıl olan işçinin yıllık ücretli izin hakkı oluşmaktadır.

Çalışan vefat ettiği takdirde çalışana ait kıdem tazminatı tutarını eşi talep edebilir mi?

Çalışan vefat ettiği takdirde çalışana ait kıdem tazminatı tutarını eşi talep edebilir. Çünkü 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesi işçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin sona ermesi halinde kıdem tazminatının ödeneceğini belirtmektedir.

Çalışanın kendisine önerilen yeni pozisyonu kabul etmemesi durumunda işverenin yaptırım hakkı doğar mı?

Sözleşmede iş değişikliklerinin çalışan tarafından kabul edileceği yönünde bir madde bulunması, işverene bu konuda istediği değişiklikleri yapabilme olanağı vermektedir. Yapılan değişiklikleri kabul etmemeniz durumunda, sözleşmede yer alan bu hükme dayanılarak “sözleşmeye aykırılık” gerekçesiyle iş sözleşmesi fesih edilebilir. Sözleşmedeki hüküm açık bir biçimde bu konuya yer verdiğinden, aksi yönde bir hak iddia etmek mümkün olmayacaktır.

Çalışanlara hamilelik ve doğum hallerinde sağlanan haklar nelerdir?

4857/74 kapsamında; Kadın işçilerin doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere, toplam 16 hafta çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebeliklerde doğum öncesi izin süresine 2 hafta eklenmektedir. İşçinin isteğine ve doktor raporuna dayalı olması koşulu ile doğuma 3 hafta kalana dek çalışılabilmekte, bu durumda doğum öncesi kullanılmayan izin süresi doğum sonrasına aktarılabilmektedir. Bu iznin bitiminde yazılı talepte bulunan işçiye, 6 aya kadar ücretsiz izin verilmektedir. Ayrıca; izin bitiminde işe başlayan işçiye çocuğun 1 yaşına gelmesine dek günde 1,5 saatlik süt izni verilmesi gerekmektedir.

Çalışanlara yol ve yemek verilmesi gerekli midir?

İş Kanunu gereği bir iş sözleşmesine bağlı olarak çalışan bir işçiye, asgari ücretin altında olmamak koşulu ile ücret ödenmesi zorunludur. 01.01-30.06 2013 için brüt asgari ücret 978.60 olarak uygulanmaktadır. Çalışanlara ücret dışında yapılacak her türlü ödeme ve sağlanacak menfaat için iş sözleşmeleri hükümleri önem taşımaktadır. Bir çalışana yol ve yemek parası ödenmesi, servis sağlanması veya işyerinde yemek verilmesi; iş sözleşmesi hükümleri ile belirlenmektedir.

Çalışanların raporla belgelenmiş sağlık nedenlerine dayalı işe devamsızlıklarında işveren tarafından ücret ödenir mi?

Sosyal sigorta düzenlemeleri açısından; Çalışanların sağlık nedenlerine dayalı işe devamsızlıklarının 2 günden sonrası için yasa ile belirlenen esaslar çerçevesinde SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir. Bu kapsamdaki devamsızlıklarda işveren tarafından ücret ödenmesi yönünde bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu konudaki uygulama iş sözleşmelerinde belirlenebilmektedir. İş sözleşmesinde bağlayıcı bir hüküm bulunmaması durumunda uygulamaya ilişkin inisiyatif işverene aittir.

Daha önce çalıştığı kamu kurumundan kıdem tazminatı alarak ayrılan çalışan, daha sonra başka bir kamu kurumunda çalışmaya başlarsa, kıdem tazminatına esas süre ne kadar olur?

Daha önceki süre dikkate alınmayarak, ikinci kamu kurumundaki hizmet üzerinden kıdem tazminatına hak kazanılır.

Daha önceki hizmetinden dolayı kıdem tazminatı alan işçi, tekrar aynı işyerinde çalışmaya devam ederse, daha önceki süre için tekrar kıdem tazminatı alabilir mi?

Alamaz. 1475 sayılı İş Kanununda aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı ve ikramiye ödenmeyeceğini belirtmektedir.

Doğum nedeniyle kullanılacak ücretli ve ücretsiz izin sürelerinin, yıllık ücretli izin hakkı elde edilmesi için geçmesi gereken süreye etkisi nedir?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 74. maddesine göre, kadın işçilerin doğumdan önce 8 hafta ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta ücretli izin hakları bulunmaktadır. Aynı Kanun’un 55. maddesi uyarınca; bu süreler, yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayıldığından elde edilen yıllık ücretli izin hakkının kullanılmasına engel teşkil etmez. Ayrıca, doğum yapan işçiye isteği halinde 16 haftalık ücretli izin hakkının dolmasından itibaren 6 aya kadar ücretsiz izin verilebilmektedir; söz konusu 6 aylık ücretsiz izin yıllık ücretli izin hakkının hesabına dâhil edilmemektedir.

Eşinin doğum yapması nedeni ile işçiye kaç gün izin verilmesi gerekmektedir?

Mazeret izni
Ek Madde 2 – (Ek: 4/4/2015-6645/35 md.)
İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli izin verilir.

Fazla çalışma ücretine hangi hallerde hak kazanılmaktadır?

Yasal düzenleme gereği haftalık normal çalışma süresi 45 saat olarak uygulanmakta, bu süreyi aşan çalışmalar fazla çalışma olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca; ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılması halinde, bu çalışmalar için de fazla çalışma ücreti ödenmesi gerekmektedir. Çalışma süresinin hesabı sırasında işçilere verilen ara dinlenme süreleri (yemek molaları, çay molaları vb.) çalışma süresinden sayılmamaktadır. Günlük çalışma süresinin belirlenmesi sırasında bu süreler dikkate alınmamaktadır.

Hamilelik veya doğum nedeni ile işten ayrılan işçi, kıdem tazminatına hak kazanır mı?

İşten kendi isteğiyle (istifa) ayrılan işçinin, herhangi bir tazminat hakkı oluşmamaktadır. Yasal düzenleme açısından hamilelik veya doğum nedenine dayalı işten ayrılmalar istifa olarak değerlendirildiğinden, bu nedenlerle işten ayrılan işçi tazminat haklarından vazgeçmiş sayılmaktadır.

İhbar tazminatı hakkı nedir, hangi hallerde ödenmektedir?

4857/17 gereği iş sözleşmesini fesih etmek isteyen taraf; feshi yazılı olarak ve çalışma süresinin gerektirdiği bildirim süresine bağlı kalarak diğer tarafa iletmekle yükümlüdür.
İş sözleşmeleri;
* İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
* İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
* İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
* İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra feshedilmiş sayılır.
İş sözleşmesini belirlenen bildirim sürelerine uymaksızın fesih eden taraf, söz konusu sürenin ücretini ihbar tazminatı olarak diğer tarafa ödemek durumundadır. Bildirim süreleri bölünemez, kısmen uygulanamaz. Böylesi bir uygulama halinde, tüm bildirim süresi esas alınarak ihbar tazminatı ödenmesi gerekecektir.

İşçilere ücret kesme cezası verilmesinin koşulları nelerdir?

Çalışanlara hangi durumlarda ve koşullarla ücret kesme cezası verilebileceği yasa ile düzenlenmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu 38. madde ile yapılan düzenleme gereği; çalışanlara ücret kesme cezası verilebilmesi için durumun iş sözleşmesi veya toplu sözleşme hükümleri ile belirlenmiş olması gerekmektedir. İşçiye ücret kesme cezası verilmesi halinde durum nedenleri ile birlikte işçiye yazılı olarak bildirilecek, bir ayda verilen ücret kesme cezası tutarı işçinin 2 günlük ücretini geçemeyecektir. İşçilere verilen ücret kesme cezası tutarlarının kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bu amaçla açılmış hesabına yatırılması gerekmektedir. Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için harcanacaktır.

İşçinin ihbar tazminatına hak kazanmasının esasları nelerdir?

4857 sayılı İş kanunu 17. madde uyarınca iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa yazılı olarak bildirilmesi esastır. Madde gereğince; 6 aya kadar süren çalışmalarda 2 hafta, 6 aydan 1,5 yıla kadar süren çalışmalarda 4 hafta, 1,5 yıldan 3 yıla kadar süren çalışmalarda 6 hafta, 3 yıldan uzun süren çalışmalarda 8 hafta bildirim süresi uygulanmaktadır. İş sözleşmesini performansa, işçinin davranışlarına, işin, işletmenin veya işyerinin gereklerine dayalı olarak fesih etmek isteyen işveren, feshi yazılı olarak ve bu sürelere bağlı kalarak işçiye iletmekle yükümlüdür. İş sözleşmesini bildirim süresi vermeksizin fesih eden işveren, bu sürenin ücretini ihbar tazminatı olarak ödemekle yükümlüdür. Öte yandan; İş sözleşmelerinin işçi tarafından feshi, işveren tarafından deneme süresi içinde veya 4857/25 ile belirlenen esaslar çerçevesinde feshi halinde işçiye herhangi bir ihbar tazminatı ödenmeyecektir. İş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle fesih esasları dışında bir nedenle feshi halinde aynı bildirim süreleri işçi içinde geçerli olup, buna aykırı iş sözleşmesi fesihlerinde işverenin ihbar tazminatı talebi de gündeme gelebilecektir.

İşe iade haklarından yararlanılabilmek için gereken şartlar nelerdir?

İş sözleşmesini feshetmek isteyen işveren; feshi yazılı olarak bildirmek, feshin gerekçesini açıkça belirtmek, feshe bağlı olarak ortaya çıkan tüm hakları fesih tarihinde işçiye ödemekle yükümlüdür. İş sözleşmesinin neden belirtilmeksizin feshi veya belirtilen nedenin gerçeği yansıtmadığı iddiasında bulunulması durumunda, feshin geçersizliği ve işe iade talebinde bulunulabilmektedir. İşe iade hükümlerinden yararlanılabilmesi için; söz konusu işyerinde en az “30” işçi çalıştırılıyor olması, iş sözleşmesi feshedilen işçinin ilgili işverene bağlı çalışma süresinin en az “6” ay olması, fesih tarihinden itibaren 1 ay içinde iş mahkemesine başvurularak dava açılması gerekmektedir.

İşten kendi isteğiyle ayrılan işçi ihbar tazminatı alabilir mi?

İş sözleşmelerinin feshinden önce bildirim süresine bağlı kalınarak diğer tarafa yazılı bildirimde bulunulması esastır. İşten ayrılmak (istifa) isteyen işçi, sağlık nedenleri, iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık veya işin durması benzeri nedenler dışındaki işten ayrılmalarda işverenine bildirim süresini dikkate alarak yazılı bildirimde bulunmakla yükümlüdür. İşçinin kendi isteğiyle işten (istifa) ayrılması durumunda, ayrılmanın nedeni önem taşımaksızın herhangi bir ihbar tazminatı hakkı oluşmamakta, böylesi bir talepte bulunamamaktadır. İşten ayrılmanın yukarıda sayılan nedenler dışında bir gerekçeye dayanması ve işçinin bildirim süresine uymaksızın işi bırakması halinde, işverenin talep etmesine bağlı olarak işi bildirim süresine uymadan bırakan işçi ihbar tazminatı ödemek durumunda kalacaktır.

İşten kendi isteğiyle ayrılan işçi ve evlilik nedeniyle ayrılan işçi kıdem tazminatı alabilir mi?

Kural olarak işten kendi isteğiyle (istifa) ayrılan işçi, kıdem tazminatı alamamaktadır. Ancak; iş sözleşmesinin askerlik görevi, emeklilik hakkının elde edilmesi, sağlık problemlerinin işin yapılmasına sürekli bir biçimde engel oluşturduğunun belgelenmesi, işverenin iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranışlarda bulunması nedenleri ile işçi tarafından feshi halinde (istifa), çalışma süresinin en az 1 yıl olması koşulu ile kıdem tazminatı hakkı alınabilmektedir. Yasal düzenleme gereği; Kadın işçilerin evlilik nedeni ile işten ayrılması durumunda, çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir. Bu haktan yararlanılabilmesi için; iş sözleşmesinin evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde yazılı olarak feshi, evliliği gösteren belgenin işverene sunulması, feshin gerekçesinin evlilik olduğunun açıkça belirtilmesi gerekmektedir.

İşveren işçinin iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II ( Ahlak ve İyiniyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri) gerekçesiyle feshederse işçi kıdem tazminatına hak kazanır mı?

Kıdem tazminatına hak kazanamaz. Çünkü, Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğü devam eden 14’ncü maddesinde işveren tarafından Bu Kanunun 17’nci ( 4857/25’nci madde) maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında işverence feshedilirse kişiye kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmektedir.

İşyerinde 10 yıldan beri çalışan işçi, ne kadarlık ücret tutarında kıdem tazminatı alabilir?

1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmektedir. Dolayısıyla, işçi her yıl için 30 günlük olmak üzere toplam 300 günlük ücreti tutarında yani 10 aylık ücreti tutarında kıdem tazminatına hak kazanır.

İşyerinde çırak olarak çalışan bir kişi işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı alabilir mi?

Alamaz. Çünkü kıdem tazminatı hakkı İş Kanununa tabi işçiler için sağlanmıştır.

İşyerinin satılması durumunda işçi kıdem tazminatının ödenmesini isteyebilir mi?

Herhangi bir işyerinin kısmen veya tümüyle devredilmesi durumunda, söz konusu işyerinde çalışmakta olanlar aynı şartlarla çalışmaya devam edeceklerdir. İşyerinin devri, çalışanların yasal hakları konusunda herhangi bir kayba yol açmayacak, çalışanlara işyerinin devri nedeni ile kıdem tazminatı ödenmesi gerekmeyecektir. Gerek kıdem tazminatı, gerekse yıllık ücretli izin haklarının belirlenmesi gerektiğinde devir öncesi ve devir sonrası oluşan toplam çalışma süresi esas alınacaktır.

İşyerinin taşınması veya çalışma şartlarının değiştirilmesi halinde işçi kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilir mi?

İşveren işçi ilişkileri, yasa ile belirlenen esaslar çerçevesinde iş sözleşmelerinde düzenlenmektedir. Bu kapsamda; işin niteliği, görev tanımları, çalışma süre ve koşulları, işçiye ödenecek ücret ve diğer esaslar iş sözleşmelerinde düzenlenmektedir. İş sözleşmesi hükümleri, işyeri uygulamaları veya çalışma koşulları konusunda değişiklik yapmak isteyen işveren, durumu yazılı olarak bildirmek ve işçinin onayını almakla yükümlüdür. İşçi tarafından 6 gün içinde kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamamaktadır. İş sözleşmesinin bu nedenle feshi halinde, kıdem tazminatı ve bildirim süreleri konusundaki yükümlülüklere bağlı kalınacaktır.

İzin almadan işe devamsızlık yapan işçi ile ilgili yapılması gereken işlem nedir?

4857/25-II iş sözleşmesinin işveren tarafından bildirim süresi verilmeksizin ve kıdem tazminatı ödenmeksizin feshine ilişkin esasları düzenlemektedir. Bu kapsamda, işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki işgünü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi halinde işçinin iş sözleşmesi, bildirim süresi verilmeksizin ve kıdem tazminatı ödenmeksizin fesih edilebilmektedir.

Kıdem tazminatı hakkı nasıl hesaplanır?

Herhangi bir iş sözleşmesinin kıdem tazminatını gerektiren bir nedenle feshi durumunda, çalışılan her tam yıl için 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir. Bir yıldan artan süreler de oranlanarak hesaplamaya dahil edilecektir. Kıdem tazminatı hesaplamaları sırasında işçiye ödenen ücretin yanı sıra, kendisine düzenli olarak sağlanan tüm para ve para ile ölçülebilen menfaatlerin (yol parası, yemek parası, düzenli olmak koşuluyla ikramiye ödemeleri vb.) brüt tutarları dikkate alınmaktadır. Her tam çalışma yılı için ödenen kıdem tazminatı tutarı, fesih tarihinde geçerli olan kıdem tazminatı tavanı ile sınırlandırılmıştır.

Kıdem tazminatım zamanında ödenmezse faiz istenilebilir mi?

İstenilebilir. Çünkü, kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi halinde ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmedileceği 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesinde belirtilmektedir.

Kıdem tazminatında her yıl için ödenecek 30 günlük ücret artmaz mı?

Kıdem tazminatında her yıl için ödenecek 30 günlük ücret artabilir. 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesi, kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük sürenin hizmet akitleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine değiştirilebileceğini belirtmektedir.

Kıdem tazminatından kesinti yapılır mı?

Kıdem tazminatından sadece damga vergisi kesilmektedir, başka kesinti yapılmamaktadır.

Kıdem tazminatının ödenmesi için gereken koşullar nelerdir?

475/14 kapsamında çalışanlara belirli şartlarla kıdem tazminatı ödenmektedir. Buna göre:

-Aynı işverene bağlı çalışma süresinin en az 1 yıl olması,

-İş sözleşmesinin işveren tarafından iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık nedenleri dışındaki nedenlerle,

-İşçi tarafından sağlık, iyi niyet ve ahlak kuralarına aykırılık veya işyerinde işin durması ve benzeri nedenlerle,

-Askerlik görevi nedeni ile,

-Emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda yaş dışında gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile,

-Kadın işçinin evlenmesi nedeni ile evlenme tarihi itibariyle 1 yıl içinde başvurması şartıyla,

-İşçinin ölümü nedeni ile,iş sözleşmesinin feshi halinde çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir.

Malulen emekli olarak işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır mı?

Malulen emekli olarak işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Çünkü, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’ncü maddesi uyarınca malullük aylığı almak amacıyla işten ayrılma kıdem tazminatına hak kazanılan hallerdendir.

Özel sektörde çalışanın, kaç yıldan sonra istifa sonucu kıdem tazminatı hakkı vardır?

Kıdem tazminatına ilişkin düzenlemeler gereği, iş sözleşmesini kendi isteğiyle fesih eden işçinin (istifa), herhangi bir tazminat hakkı oluşmamaktadır. Çalışma süresinin belirli bir süreyi aşması, bu konudaki genel uygulamayı değiştirmemektedir. Öte yandan; iş sözleşmesini fesih etmek isteyen işçi (istifa), feshi yazılı olarak ve çalışma süresine göre 2 ile 8 hafta arasında değişen sürelerle uygulanan bildirim süresine bağlı kalarak işverenine iletmekle yükümlüdür.

Performans düşüklüğü nedeniyle iş sözleşmesi fesih edilebilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 18-21 maddeleri gereği; herhangi bir iş sözleşmesinin işveren tarafından feshi durumunda, feshin yazılı olarak bildirilmesi, feshin gerekçesinin açıkça belirtilmesi, feshe bağlı olarak ortaya çıkan yasal hakların fesih tarihinde işçiye ödenmesi gerekmektedir. İş sözleşmesinin işçinin performansına dayalı olarak feshinin mümkün olabilmesi için, işçinin bu konuda savunmasının alınması, gerekiyorsa performansının izlenmesi için kendisine bir süre verilmesi esastır. Performansa dayalı fesihlerde, feshe temel oluşturan performans ölçümlerinin somut ve ölçülebilir verilere dayanması gerekecektir. Subjektif değerlendirmelere dayalı performans ölçümleri, iş sözleşmesinin feshine temel oluşturamaz. İş sözleşmesinin objektif ölçümlerden uzak performans değerlendirmelerine dayalı olarak feshi, fesih sırasında yasa ile belirlenen fesih usullerinin yerine getirilmemesi; işçinin feshin geçersizliği ve işe iade talebi ile yargı yoluna başvurması ve mahkeme sonucunda işe iade kararı ile karşı karşıya kalınması sonucunu gündeme getirebilecektir.

Tatil günlerinde fazla çalışma yapan bir işçinin, bu çalışma karşılığındaki ücreti nasıl hesaplanmaktadır?

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinin ücretleri herhangi bir çalışma karşılığı olmaksızın çalışanlara ödenmektedir. Söz konusu günlerde yasal düzenlemelerle açıklanan esaslara dayalı olarak fazla çalışma yapılması durumunda, bu çalışma karşılığında bir günlük fazla çalışma ücreti ödenecektir. Böylece, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışan işçi, çalıştığı her tatil günü için 2 günlük ücrete hak kazanacaktır. Ücretleri aylık “maktu” olarak belirlenmiş olan, ay içerisinde bazı günlerde çalışılmasa bile aynı ücreti ödenen işçilere, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmamaları durumunda, almakta oldukları aylık “maktu” ücretlerinin dışında herhangi bir tatil günü ücreti ödenmemektedir. Aylık “maktu” ücret esasına dayalı olarak çalışan işçilerin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaları durumunda, çalışılan her tatil günü için bir günlük fazla çalışma ücreti ödenecektir.

Toptan ödeme almak amacıyla işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır mı?

Hak kazanır. Çünkü, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’ncü maddesi uyarınca toptan ödeme almak amacıyla işten ayrılma kıdem tazminatına hak kazanılan hallerdendir.

Ücreti artırılmayan işçi kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilir mi?

Ücretlerin hangi dönemlerde veya oranlarda artırılacağına ilişkin herhangi bir çerçeve belirlenmiş durumda değildir. Ücret uygulamaları konusundaki yasal düzenleme asgari ücretin altında ücretle işçi çalıştırılamayacağı ile sınırlıdır. Bunun ötesinde ücret uygulamalarına ilişkin esaslar, iş sözleşmelerinde belirlenebilmektedir. İş sözleşmesinde bağlayıcı bir hüküm bulunmaması halinde, uygulamaya ilişkin inisiyatif işverene aittir. İş sözleşmesinde herhangi bir hüküm bulunmamasına karşın, ücret artışlarındaki anlaşmazlık nedeni ile işten ayrılan işçi istifa etmiş sayılacağından, herhangi bir tazminat hakkı oluşmayacaktır

Ücretlere hangi aralıklarla ve hangi oranlarda artış uygulanmalıdır?

Yasal düzenleme gereği, işçi işveren ilişkileri iş sözleşmeleri yolu ile saptanmaktadır. İş sözleşmeleri yasaya aykırı olmamak şartıyla taraflarca serbestçe hazırlanabilmektedir. İşçiye ödenecek ücret konusundaki yasal düzenleme, asgari ücret uygulamasıyla sınırlıdır. Herhangi bir işçiye verilecek ücret, yürürlükte bulunan asgari ücretin altında olamayacaktır. Bunun ötesinde, ücretlerin belirlenmesi, artış zaman ve oranları konusunda herhangi bir yasal çerçeve belirlenmiş durumda değildir. Bu konu iş sözleşmesi hükümleri ile açıklığa kavuşturulabilecektir.

Uzun süreli rapor alan işçinin iş sözleşmesi bu nedenle fesih edilebilir mi?

İş sözleşmesinin işveren tarafından sağlık nedenlerine dayalı devamsızlıklar kapsamında feshi mümkün olabilmektedir. Böylesi bir feshin mümkün olabilmesi için; rapor süresinin çalışma süresine bağlı olarak belirlenen bildirim süresini “6” hafta aşması, iş sözleşmesinin feshi sonucunda kıdem tazminatı hakkının ödenmesi gerekmektedir.

İlave İstihdam Prim Desteği

18 Nisan 2020 tarihi ve sonrasından ilk defa 5510 sayılı Kanun kapsamında tescil edilen iş yerleri bu destekten yararlanır mı?

18 Nisan 2020 tarihi ve sonrasından ilk defa tescil edilen iş yerleri, ilave olma şartı aranmaksızın destek kapsamına giren ve kanunda aranılan şartları sağlayan tüm sigortalılardan dolayı destekten yararlanabilecektir.

Bu destek kapsamında bildirilen bir sigortalı için aynı ayda diğer prim teşviklerinden yararlanılır mı?

İlave İstihdam Prim Desteğinden yararlanılan ayda aynı sigortalı için 5510 sayılı Kanun ve diğer kanunlarda yer alan prim teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanılamayacaktır.

Bu destekten alt işverenler de yararlanabilir mi?

Prim desteğinden alt işverenlerce çalıştırılan ve kapsama giren sigortalılardan dolayı yararlanılabilecektir.

Destek kapsamında işe alınan sigortalının ilave olarak çalıştırılması şartı nedir?

Maddede aranılan diğer şartların yanı sıra, sigortalının işe alındığı iş yerinden Kuruma 2019/Ocak ile 2020/Nisan ayları/dönemlerinde 4/a kapsamında uzun vadeli sigorta kollarından en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılması kaydıyla destekten yararlanılabilecektir.

Örneğin; destek kapsamına giren bir iş yerinde en az sayıda bildirimin 5 sigortalı ile Ekim 2019’da yapıldığı ve kapsama giren bir sigortalı istihdam edildiği varsayıldığında, işverenin bu destek kapsamında istihdam ettiği sigortalıdan dolayı destekten yararlanabilmesi için destekten yararlanılacak ayda 6 ve üzerinde sigortalı bildirmesi gerekmektedir. Destekten yararlanılacak ayda 5 sigortalı bildirilmesi halinde, destek kapsamında istihdam edilen sigortalıdan dolayı bu ayda prim desteğinden yararlanılamayacaktır.

Destek süresi bittikten sonra işveren destekten yararlanılanları istihdam etmek zorunda mıdır?

İşveren, destekten yararlanılan sigortalılarının yarısından her birini, destek uygulama süresinin sona ermesinden itibaren, destek kapsamına girenlerin destekten yararlandığı ortalama süre kadar fiilen çalıştırmakla yükümlüdür.

Prim desteği tutarı ne kadar?

Prim desteği tutarı, kapsama giren sigortalının prim ödeme sayısının 44,15 Türk lirası ile çarpımı sonucu bulunan tutar kadardır.
Kapsama giren sigortalı için 30 gün üzerinden bildirim yapıldığı varsayıldığında işveren, aylık 30 x 44,15 = 1.324,50 TL prim desteğinden yararlanabilecektir.

Prim desteğinden yararlanabilmek için işveren tarafından başvuru nasıl yapılır?

İşverenin destekten yararlanabilmesi için destek kapsamına giren sigortalısını e- www.sgk.gov.tr adresinden giriş yaparak;
“e-SGK/İşveren/İşveren Sistemi/Teşvikten Faydalanılacak Sigortalı Tanımlama” ekranlarında yer alan “4447 Sayılı Kanun Geçici 28.Madde – İlave İstihdam Desteği” menüsü vasıtasıyla tanımlaması gerekmektedir.
Bunun dışında, işverenlerin sosyal güvenlik il/merkez müdürlüklerine başvurmasına gerek bulunmamaktadır.

Prim desteğinden yararlanma süresi nedir?

Prim desteğinden, 1 Aralık 2020 tarihinden itibaren İş Kanununda yer alan fesih yapılamayacak sürenin sonuna kadar, her ay yararlanılabilecektir.

Sosyal Güvenlik Kurumuna prim borcu bulunan işverenler bu destekten yararlanır mı?

Kuruma prim borcu olan işverenler diğer şartları sağlamaları halinde prim desteğinden yararlanabilirler.

Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli aylığı alan bir sigortalıdan dolayı bu destekten yararlanılır mı?

İşverenin destekten yararlanabilmesi için işe alınan sigortalılara, işe giriş tarihi itibarıyla Kurumumuzdan emekli veya yaşlılık aylığı bağlanmamış olması gerekmektedir. Sigortalıya emeklilik veya yaşlılık aylığı dışında Kurumumuzdan bağlanan aylık veya gelirler, destekten yararlanmaya engel değildir.